BEN BU ÇAĞA ALIŞAMADIM
Yaksam bütün insanların içindeki nefreti,
sürsem tarlaları ebedi bir iyilik tohumu ile,
dağlarda saklanan güneşe ormanlarımızı mesken etsem
biraz mavi göğe biraz da denizlere sarılsam,
ütopik bir yaşama kaç mil kalır acaba?
Ya da bütün ırkları insan yapsam
Ve doğa ana bizi yönetse,
her canın zararına karşı doğa ana hüküm verse ne kadar huzur yükselir arşa?
Çünkü;
dağlarda saklanan güneşe ormanlarımızı mesken etsem
biraz mavi göğe biraz da denizlere sarılsam,
ütopik bir yaşama kaç mil kalır acaba?
Ya da bütün ırkları insan yapsam
Ve doğa ana bizi yönetse,
her canın zararına karşı doğa ana hüküm verse ne kadar huzur yükselir arşa?
Çünkü;
Tükenmiş omurgasızlar toplumunda
ne can cana sarılıyor
ne de kan kana ısınıyor.
Göğün göz yaşalarına sarılmış bütün gezegen, kötülerin kara çarşafında mahsur.
Bir yanımız tek taraflı hürriyet politikalarına ırkını kondurmuş,
masum insanlara kin kusuyor,
diğer yanımız, var olmakla yok olmak arasındaki ince çizgiyi,
ciğerlerinde çam kokusu bir isle geçmeye çalışıyor.
Açlığa inat tokluğun vebaline sığınmış basiretsiz insanların ahmakça fikirleri
gün geçtikçe topraklarımızda büyüyor.
Koyulaşan insan içindeki isyan,
cehennemden toprak tapularcasına
Yaşamımızın her kulvarında canımızı yakıyor.
Her güne aynı huzursuzlukla uyanmaktan bıkmadık mı?
Her can aynı Allaha emanet değil mi?
Bu kadar kinle bu kadar öfkeyle bu kadar zalimlikle nasıl olurda hala yaşıyorsunuz.
Ben sizinle aynı göğün altından yaşamaktan utanıyorum.
Düzenbozanlar, ırkçılık yapanlar, doğaya zarar verenler asla bizden olmadı, olmayacaklar.
Gün gelecek ve sadece iyilerin galip geldiği bir coğrafyada,
yeşilliğin her tonuna nefsimizi teslim edeceğiz.
Siz utanç içerisinde,
ne de kan kana ısınıyor.
Göğün göz yaşalarına sarılmış bütün gezegen, kötülerin kara çarşafında mahsur.
Bir yanımız tek taraflı hürriyet politikalarına ırkını kondurmuş,
masum insanlara kin kusuyor,
diğer yanımız, var olmakla yok olmak arasındaki ince çizgiyi,
ciğerlerinde çam kokusu bir isle geçmeye çalışıyor.
Açlığa inat tokluğun vebaline sığınmış basiretsiz insanların ahmakça fikirleri
gün geçtikçe topraklarımızda büyüyor.
Koyulaşan insan içindeki isyan,
cehennemden toprak tapularcasına
Yaşamımızın her kulvarında canımızı yakıyor.
Her güne aynı huzursuzlukla uyanmaktan bıkmadık mı?
Her can aynı Allaha emanet değil mi?
Bu kadar kinle bu kadar öfkeyle bu kadar zalimlikle nasıl olurda hala yaşıyorsunuz.
Ben sizinle aynı göğün altından yaşamaktan utanıyorum.
Düzenbozanlar, ırkçılık yapanlar, doğaya zarar verenler asla bizden olmadı, olmayacaklar.
Gün gelecek ve sadece iyilerin galip geldiği bir coğrafyada,
yeşilliğin her tonuna nefsimizi teslim edeceğiz.
Siz utanç içerisinde,
yüzünüzdeki insanlık dışı Ben'inizle toprakta bile rahat edemeyeceksiniz.
Medin Üçkan
Bu doyumsuz Çağ insanları gözü doymaz bir şekilde Sağ sola saldırıyor. Para ve șan uğruna yapamayacakları bir şey yok. iyi insanlarin yeri değil bu çağ 😢
YanıtlaSilNe toplum insan olabildi ne de insan topluma sarılmayı öğrendi.
YanıtlaSilHer ikisi de çam kozalaklarına ve nefretin ateşine teslimiyetini seçti.
Eline emeğine sağlık abım benim.
YanıtlaSilCanımsın, teşekkürler 🙏🙏
SilBaşarılarınin devamını dilerim abım.
YanıtlaSilÇok güzel ozetlemissin, hemen hemen bir haftadır yaşamadigimiz olay kalmadı birileri bunları yazıp çizmesi lazım öncülüğün için teşekkürler..KM
YanıtlaSilTeşekkürler değerli yorumun için, desteğin her zaman dengede durmama yardım ediyor, eksik olma🤗🙏
SilBen bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim...🌼🌼
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilHer nefretin arkasında yaşama dair belirsizliklerimiz vardır,
SilBiz heves ettikçe güzel şeyleri, birileri hep lanetliyor.
Maalesef coğrafyamıza kirli eller değdi ve o kirli elleri yedi nehirde de yıkasak izleri hep kalacaktır.
Harika olmuş yüreğinize sağlık
YanıtlaSil